Edebiyat

MAKAS

Makas Dergisi Ekim.Kas. 2018 4.Sayı




Aylar, yıllar, vakitler geçiyor da biz, rüzgârların önündeki yapraklar misali dursuz duraksız, kan ter içinde dolanıp durmaktayız. Sonra, birden içimize bir “merhaba” şavkı düşüyor. İçimizin ışığı dünyayı sarıp sarmalayacak kuşatacak sanıyoruz. İçimiz bir hoş oluyor, kabarıyor, dalgalanıyor... Merhabanın nuru bizi söyletiyor, dilimiz açılıyor... Bir tohum gerek, diye tutturuyoruz... Zamanca israf ettiğimiz için hiç vakit kalmayacakmış gibi telaşlı; zaman da mahluktur ve mütenahidir, diye inandığımız için emin ve telaşsız öyle diyoruz. Bir tohum gerek, diyoruz. İnsanın içine düşmeli. Orada yeşermeli. Orada göğermeli. Orada başak tutmalı. Harmanı hasadı insanın içinde olmalı. İnsanın içinde savrulup, içinde ambarlanmalı... İnsan ona değirmen kesilmeli. 

“Evvel refik, ba’del tarik” diyerek yanımızı, yöremizi şöyle bir kolaçan ediyor, bu yolda o Rahman’ın has kullarına tevafuk etmeye, onlara dâhil olmaya talip oluyoruz. Bu iştiyakla ve iman neşesi ile hazırladığımız gönül deryamızdan bir “Makas” almaz mısınız?